Yazı

İstanbul bu pazar çok Claude Monet

Written by Renan

Kalktığımdan beri dinmedi yağmur, bugün gezmek-tozmak yok. Manzara alkol olmadan da sarhoş ediyor insanı. Mevsim şehre yeni yeni yerleşiyor, sarının tonları yeşille flört ediyor kırmızı yapraklar ise uzaklardan bir yerden fırsat bulmuş ışıkla düşüp kalkıyor herrşeyi görüyorum bir tek seni bulamıyorum. Son birkaç gündür kayıpsın..

Yine sahte gülüşler içi boş sohbetler ve birkaç kadeh alkolle geceyi atlattım. Aklıma geldin zaman zaman, gelmeye başladığında bir kadehi daha bitirdim olmayan şerefimize. Sabah yine seninle uyandım, senin yokluğunu duşa terk etmeye çalışarak..

Olmadı gördüğün gibi, galiba hiç olmayacak. Neden benden vazgeçtiğini de anlamayacağım, çünkü sana sormaya bile cesaretim yok. Sana olan kızgınlığım yağan yağmur gibi, bazen azalıyor çokça da sel oluyor.

Yakın veya uzak geçmişi düşünürken aklıma hayatıma giren kadınlar geliyor. Kimisi tenimden kimisi de kalbimden geçti. Bir tek sen tenimden geçmeden önce kalbime girdin. Belki seni sen kılan budur, belki bunun fakında olduğundan benden vazgeçmişsindir. Yokuştan akan sele karşı çıkan taş gibi, senin kalbin de bana karşı çıkıyor. Belki de kalbin hiç yoktur, ne dersin ?

Ama benim bir kalbim var, taşıyabileceğimden daha büyük galiba. Yarısını sana teklif ettim, “Almam, sende kalsın” dedin bana üstü kapalı olarak. Şimdi ise evden adımımı atamıyorum, merdivenlerden indiremeyecek kadar ağır geliyor bu yük bana.

Ruh 21 gram, insan hayatı 10 dakika.. “Telefona mesaj geldi mi?” Cevap hayır. Geçti 10 dakika. “Belki mail gelmiştir ? “ Cevap yine hayır, bir 10 dakika daha gitti hayatımızdan. “ Tenin kokuyor burnuma, belki haber vermeden kapıma geldin ?Cevap tabi ki hayır, bir 10 dakikayı daha tükettik.

Ben, sensiz geçen 10 dakikalarıma üzüledururken, sen kim bilir ne yapıyorsun acaba ? Tüm vurdumduymazlığınla, acaba kimlerin hayatına neşe katıyorsun ? Kattığın neşeyi benden çaldığını bilmesi gerekir orada olanların.

Senin yarattığın boşluğu Gogol’le, Stan Getz’le, Ferhan Şensoy’la doldurmaya çalıştım. Ama galiba bana küstüler bugün cevap vermiyorlar.

Sonra birdenbire Claude Monet çıktı karşıma. “Bak” dedi. “Hayat bir tablo ve ben onun her anını resmedebiliyorum.” Baktım resmine, içinde sen yoktun.Arkamı döndüm gittim Monet’nin yanından.

İstanbul bu pazar çok Claude Monet ve ben sana hasret..

Leave a Comment

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.